iklim aktivizmi ne demek?

İklim aktivizmi, iklim değişikliği sorununa dair farkındalık yaratmak, bu sorunun tanınması ve ele alınması için eylemler yapmak ve iklim mücadelesi vermektir.

İklim değişikliğiyle ilgili aktivizm, 1990'larda, başlıca çevre örgütlerinin, başta Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) çerçevesinde olmak üzere iklimle ilgili tartışmalara dahil olmasıyla başlamıştır. 2000'lerde *350.org * , Energy Action Coalition ve Global Call for Climate Action gibi iklim konusuna odaklanan bazı kuruluşlar kurulmuştur.

Tarihi

2009 Kopenhag Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı

2009 yılında Kopenhag'da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, iklim hareketinin çok sayıda insanı harekete geçirme gücünü göstermeye başladığı ilk UNFCCC zirvesiydi.

2014 New York İklim Değişikliği Yürüyüşü

ABD'nin New York kentinde 2014 yılında düzenlenen İklim Değişikliği Zirvesi öncesi ''Halkın İklim Yürüyüşü'' adıyla yapılan eylemde ''İklim değişikliği'' konusunda acil eylem çağrısında bulunuldu.1

İklim İçin Okul Grevleri

İklim için Okul Grevi ( İsveççe: Skolstrejk för klimatet ), çeşitli şekillerde Gelecek için Cumalar (FFF), İklim için Gençlik, İklim Grevi veya İklim için Gençlik Grevi olarak da bilinir, gösterilere katılmak için Cuma derslerini atlayan okul öğrencilerinin uluslararası bir hareketidir.2

Tanıtım ve yaygın örgütlenme, İsveçli öğrenci Greta Thunberg'in Ağustos 2018'de İsveç Riksdag (parlamento) önünde " Skolstrejk för klimatet " ("İklim için okul grevi") yazılı bir pankartla protesto gösterisi düzenlemesiyle başladı.

15 Mart 2019'da başlayan küresel bir grev, 125 ülkede düzenlenen 2.200 grevde bir milyondan fazla grevciyi bir araya getirdi.  24 Mayıs 2019'da, 150 ülkede 1.600 etkinliğin yüz binlerce protestocuyu çektiği ikinci küresel grev gerçekleşti. Olaylar, 2019 Avrupa Parlamentosu seçimleriyle aynı zamana denk gelecek şekilde ayarlandı . 2019 Küresel Gelecek Haftası, 150'den fazla ülkede, 20 Eylül Cuma ve 27 Eylül Cuma gününe odaklanan bir dizi 4.500 grevdi. Muhtemelen dünya tarihinin en büyük iklim grevleri olan 20 Eylül grevleri, Almanya'da 1,4 milyonu da dahil olmak üzere çoğu okul çocuğu olan yaklaşık 4 milyon protestocu topladı.  27 Eylül'de, İtalya'daki bir milyondan fazla protestocu ve Kanada'daki birkaç yüz bin protestocu da dahil olmak üzere, dünya çapında yaklaşık iki milyon kişi gösterilere katıldı.3

2019 Küresel İklim Grevi

2019 Eylül ayında dünya çapında bir "Küresel İklim Grevi" gerçekleştirildi. Uluslararası grevler ve talepler doğrultusunda gerçekleşen eylemler, 20-27 Eylül tarihleri arasında gerçekleşti. Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi'nden üç gün önce olan iklim eylemleri, 150 ülkede 4.500 yerde gerçekleşti.  Etkinlik, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg'den ilham alarak pek çok ülkede iklim değişikliğine vurgu yapan okul grevleri etkinliğine dönüştü.

20 Eylül protestoları muhtemelen dünya tarihinin en büyük iklim grevleriydi.  Organizatörler, 1.4 milyonu Almanya'da olmak üzere dünya çapında 4 milyondan fazla insanın  grevlere katıldığını bildirdi .Tahminen 300.000 protestocu Avustralya'daki grevlere katıldı, Birleşik Krallık'taki protestolara 300.000 kişi daha katıldı  ve Greta Thunberg'in bir konuşma yaptığı New York'taki iklim aktivistleri yaklaşık 250.000 kişiydi.  40 ülkeden 2.000'den fazla bilim insanı grevleri destekleme sözü verdi. 27 Eylül'de  tahminen 2 milyon kişinin 2.400'den fazla protestoya katıldığı ikinci bir protesto dalgası gerçekleşti .  İtalya'da 1 milyon aktivist ve Yeni Zelanda'da 170.000 kişi olduğu bildirildi . Greta Thunberg'in konuştuğu Montreal'de , Montreal okul yönetim kurulu 114.000 öğrencisinin derslerini iptal etti.  Birkaç federal parti lideri de dahil olmak üzere yüz binlerce insan Montreal'deki yürüyüşe katıldı.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve İklim Eylemi

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA), diğer bir deyişle Küresel Amaçlar, yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için evrensel eylem çağrısıdır.

Bu 17 Amaç, bin yıl kalkınma hedeflerinin başarılarının üzerine inşa edilmekte; bir yandan da diğer önceliklerin yanı sıra iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, yenilikçilik, sürdürülebilir tüketim, barış ve adalet gibi yeni alanları içermektedir. Amaçlar birbiriyle bağlantılıdır; bir amaçta başarının anahtarı, birbiriyle ortak yönleri olan sorunları hep birlikte ele almaktır.

Sürdürülebilir kalkınma amaçları için yaşamı sürdürülebilir biçimde iyileştirmek için, bugünden doğru seçimleri yapacak şekilde ortaklık ve akılcılık ruhuyla yürür. Tüm ülkelere, kendi önceliklerine ve dünyanın karşı karşıya olduğu çevre sorunlarına uygun olarak benimseyecekleri açık rehberlik ve amaçlar sağlar. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, kapsayıcı bir gündemdir. Yoksulluğun temel nedenlerine iner ve hem insanlar hem de gezegenimiz için olumlu değişiklikler yapmak üzere insanları birleştirir. UNDP Başkanı Helen Clark, “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları; yoksulluk, iklim değişikliği ve çatışmalar gibi, dünyamızın karşı karşıya olduğu ağır zorlukların bazılarını çözümlememiz için bize ortak bir plan ve gündem sağlıyor. UNDP, ilerlemeyi sağlayacak ve ülkeleri sürdürülebilir kalkınma yolunda destekleyecek deneyim ve uzmanlığa sahiptir.” diyerek sürdürülebilir kalkınma amaçlarının temel ilkelerini açıklamaktadır.4

1.Yoksulluğa Son

2.Açlığa Son

3.Sağlık Ve Kaliteli Yaşam

4.Nitelikli Eğitim

5.Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

6.Temiz Su Ve Sanitasyon

7.Erişilebilir Ve Temiz Enerji

8.İnsana Yakışır İş Ve Ekonomi

9.Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı

10.Eşitsizliklerin Azalması

11.Sürdürülebilir Şehir Ve Topluluklar

12.Sorumlu Üretim ve Tüketim

13.İklim Eylemi

14.Sudaki Yaşam

15.Karasal Yaşam

16.Barış Adalet ve Güçlü Kurumlar

17.Amaçlar İçin Ortaklıklar

13. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi: İklim Eylemi

üzerinde iklim değişikliğinin ağır etkilerini bizzat yaşamayan tek ülke yoktur. Sera gazı emisyonları artmaya devam ediyor ve şu anda, 1990 yılındaki düzeye göre %50 artmış durumdadır. Doğu Avrupa ve Orta Asya, büyük sera gazı emisyonu üreticileri değiller; ancak iklim değişikliğinin sonuçlarından orantısız biçimde zarar görüyorlar. Ayrıca, iklim krizi, insanların hayatını ciddi ölçüde etkiliyor.5

Bu nedenle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı kapsamında yer alan 13. hedef, "iklim eylemi" doğrultusunda dünya çapında iklim aktivizmi yaygınlaşmaya başlamıştır. İklim değişikliğine dair toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır; aynı zamanda iklim değişikliğinin önüne geçmek amacıyla yenilikçi fikirler ve projeler üreten topluluklara Birleşmiş Milletler tarafından destek sağlanmaktadır.

İklim Aktivizm Etkinlikleri

Kopenhag 2009 Seferberliği6

2009 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı Kopenhag iklim hareketi büyük ölçüde onun mobilizasyon gücünü gösteren başladığı ilk BMİDÇS zirve oldu. 12 Aralık'ta Kopenhag'da iklim konusunda küresel bir anlaşma çağrısında bulunan yürüyüşe 40.000 ila 100.000 kişi katıldı ve aktivizm olgusu Kopenhag'ın ötesine geçti, dünya çapında aynı anda 5.400'den fazla miting ve gösteri düzenlendi.

2014 Halkın İklimi Mart7

Halkın İklimi Mart 2014, iklim değişikliğine karşı güçlü bir eylem için yüz binlerce insanı bir araya getirdi. İklim hareketi, en büyük tekli etkinliğini 21 Eylül 2014'te, Halkın İklim Hareketi tarafından organize edilen Halkın İklim Yürüyüşü sırasında New York'ta 400.000 aktivisti (artı diğer şehirlerdeki birkaç bin kişiyi daha) seferber ederek küresel iklim eylemini talep etmek için topladı. liderler 2014 BM İklim Zirvesi için bir araya geldi.

Türkiye'de İklim Aktivizmi ve Etkinlikler

İklim İçin Okul Grevi

Çocukların iklim değişikliğine karşı sokağa çıkmasına ilham veren Greta, 15 Mart Cuma günü 125 ülkede 1 milyondan fazla öğrenciyi sokağa döktü. Greta’ nın çağrısı Türkiye’de de karşılık bulurken, İstanbul, Iğdır, Adıyaman, Ankara, İzmir, Muğla, Antalya ve Balıkesir’de çocuklar, ‘İklim İçin Okul Grevi’ ne destek verdi.8

Gelecek için Cumalar

Gelecek İçin Cumalar hareketini Türkiye’de başlatan ortaokul öğrenci Atlas Sarrafoğlu' dur. Türkiye’de lise seviyesindeki temsilcisi Selin Gören'dir.9

FFF Türkiye ekibinden; Atlas Sarrafoğlu, Selin Gören, Duru Barbak, Deniz Çevikus, Yağmur Ocak, Alara Civelek10 Elif Ünal, Bilge Yerli11

Bir Buçuk Derece 1,5°C

1,5°C sınırı, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu önleme için kritik öneme sahip. Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlandırmak, ekolojik sistemler ve yaşam alanları üzerindeki birçok kalıcı etkinin önlemesi anlamına geliyor.12

İklim Adaleti

İklim adaletini anlayabilmek için iklim değişikliğinin günümüzde bilim ve politika arasındaki etkileşimin en belirleyici alanı olduğunun bilinmesi gerekir. İklim değişikliği sorununa bilimsellik ile çözüm bulma yöntemlerine siyasi iktidarların nasıl yaklaştığı konusu, iklim adaletinin çıkış noktasını oluşturmaktadır. Çünkü iklim değişikliği, insanlığın temel ihtiyaçlarının ülke kalkınmasına ve ekonomiye yansıması olan su güvenliğini, gıda fiyatlarını, barınma kıstaslarını etkiler ve bu alanlarda sorunlar yaratır. Ulusaldan yerele insanların yaşam alanlarında iklim adaletini sağlamak, bilimselliği ön planda tutmak zorunda olan devlet yöneticilerinin elindedir.

İklim adaleti kısaca, bilimsellikten uzak ülke iktidarlarının yanlış politikaları sebebiyle, iklim değişikliğinin yaşanmasında en az sorumluluğa sahip olan ülkelerin, iklim değişikliğinin sonuçlarından ilk ve en fazla etkilenecekler olması şeklinde tezahür eden temel bir adaletsizliği dile getirmek için kullanılmaktır.13

Bu adaletsizlik, 2008 ekonomik krizinden bu yana dile getirilmektedir. Bilimsellik ve temiz politikadan uzak, ekonomik krizlerden en az etkilenmek üzere yola çıkan çoğunluğu kapitalist ülkelerin, iklim değişikliğinde en az sorumluluk sahibi olan ülkelere ekolojik yıkım uğratmasıyla sonuçlanan bu eşitsizlik döngü şeklinde devam etmektedir.

İklim adaletine kentsel perspektiften bakılacak olursa, kentin kırılgan gruplarının etkilenebilirlik düzeylerinden bahsedilebilir. Bu noktada gelir adaletsizliğinin yoğun yaşandığı ülkelerde barınma şartları iyi olmayan kırılgan gruplar için iklim adaletini sağlamak yine bilimsel hareket etmek zorunda olan yerel yönetimlere ve devlet yöneticilerine bağlıdır.

İklim Mülteciliği

Geçmişten beri insanların yaşam alanını terk etme süreci ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel birçok sebebe bağlı olmuştur. Çevre sorunları da bu meselelerden en yıkıcı olanıdır. Postmodernizm, modernizm ve fordist kapitalist üretim biçimlerinin hayat bulmasından bu yana doğayı meta olarak kullanmak kaynakların tükenmesine, mevsimlerin değişmesine yol açmıştır. Ve bu değişim insanları bir yerden farklı bir bölgeye göç etmeye zorlamıştır. Küresel ölçekte çevre sorunları sebebiyle meydana gelen yer değiştirmeler ise 1980’li yıllardan beri tartışılagelmektedir. İnsan faaliyetleri sonucunda meydana gelen küresel ölçekli sorunlardan biri iklim değişikliğidir. Küresel iklim değişikliği yaşam koşullarına doğrudan etki edebilme potansiyeline sahip olduğundan ötürü, doğrudan veya dolaylı yoldan meydana gelen göçler geleneksel mülteci yaklaşımından farklı olarak iklim mültecileri meselesini ortaya çıkarmıştır.14

Çevre felaketlerinden ve iklim değişikliklerinden etkilenen insanlar, ülkelerini terk ederek başka ülkelerden uluslararası koruma talep etmektedirler. Çevresel felaketler ve iklim değişiklikleri, genellikle kentin kırılgan gruplarını daha fazla etkiler ve bu insanlar zorunda olarak ülkelerinden ayrılarak “iklim mültecileri” veya “çevre mültecileri” olarak anılırlar. Ancak her ne kadar “iklim mültecileri” veya “çevre mültecileri” olarak anılsalar da söz konusu kişiler 1951 Cenevre Konvansiyonu kapsamında mülteci değillerdir. “İklim mültecileri” veya “çevre mültecileri” olarak anılan insanlara bazı devletlerin yasalarında “tamamlayıcı koruma” veya “geçici koruma” sağlanabilmektedir. Bazı devletlerin yasal düzenlemelerinde ise iklim mültecilerine yönelik herhangi bir koruma öngörülmemiştir. Yaşama hakkı başta olmak üzere insan haklarına ilişkin uluslararası düzenlemelerde yer alan bazı hükümler çerçevesinde iklim mültecilerine insani koruma sağlanabilir. Ancak insani korumanın çerçevesi de henüz tam olarak çizilmemiştir.15

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'nin iklim değişikliğinin etkileri nedeniyle sığınma arayan insanlar hakkında verdiği ilk karar, ülkelerin iklim değişikliği kaynaklı sebeplerle yaşam hakkı tehlikede olan kişileri sınır dışı edemeyeceğidir.16

Kaynakça

Orijinal kaynak: iklim aktivizmi. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.

Footnotes